Üç Ay Bitti Mucize Yok

Ekin ile üç ayı geride bıraktık. Hani hep denir ya üç ay önemli, üç ayı geçirdikten sonra rahatlarsın diye. İşe o zamanlardayız, rahatladınız mı peki derseniz, Ekin genel olarak sakin bir bebek ama geceleri saat 22:00-02:00 civarında ağlama nöbeti tutuyor, ne yapıyorsak olmuyor. Üç ay geçti ama mesela bu nöbeti tutmaya devam ediyoruz, onu da … Okumaya devam et Üç Ay Bitti Mucize Yok

Sonbaharın vedası…

Pazar sabahı Ekin'i uyutup, babasının yanına yatırdım ve her zamanki gibi erkenden uyanan Kumrimle yürüyüşe çıktık. Benim asıl niyetim hem Kumrimle kardeşi olmadan zaman geçirmek hem de bir kaç kare fotoğraf çekebilmekti, fotoğraf aşkı olanlar beni anlar ancak, o deklanşör sesini uzun süre duymazsanız eksik kaldığınızı hissedersiniz. Tamam evde kızlarımı çekiyorum, yaptığım kekleri börekleri falan … Okumaya devam et Sonbaharın vedası…

Süt ve Ürünleri…

Her şey sütçünün kapıyı çalmasıyla başladı... Tam da bu pastorize süt mü, kapı sütü mü tartışmalarının gündemde olduğu zamanlardı. Baktım annem ne derse haklı çıkıyor, ne gibi işlemlerden geçtiği, nasıl şartlardan bize ulaştığı belli olmayan pastörize sütü bir kenara bırakıp nereden geldiği belli olan kapı sütünü almaya karar vermiştim. Yani inekten bize sahibi aracılığıyla ulaşan … Okumaya devam et Süt ve Ürünleri…

Yaş 35…

Yaş 35... Geçen yıl ki doğum günü yazımı okudum da amma abartmışım, prenses gibi hissetmişim falan. Aslında geçen yıl değil sadece nedense ben her doğum günümde öyle sırıtık bir ifadeyle dolaşırım sanki herkes benim doğum günüm olduğunu bilirmiş gibi kutlayanlara eyvallah, kutlamayanlarında da kesin bir sürpriz hazırlığı olduğu için renk vermediklerini düşünürdüm. Mesela sabah kalkarım … Okumaya devam et Yaş 35…